Mustafa Avcı, etnomüzikolog ve kültür tarihçisi. Leylek ve Levrek adında güzel bir blogu var. Bu yazısına tesadüfen denk geldikten sonra teşekkür için mesaj atmıştım. Aşağıdaki yazı şurada yayınlandı.
Güzel insan var, güzel insan var.
Feylesof meşrep Kopuzî Engin Bey’in aşağıdaki lokum gibi videoda sürekli kelimelerin anlamsızlığına dem vurması aklıma biraz Derrida’yı getirdi. Getirdi, zira Derrida’ya göre kelimeler sadece başka kelimelere göndermede bulunurlar, şeylere, hislere, hatta düşüncelere bile değil.
Hal böyle olunca Kopuzî Engin Bey’in akademisyenlikten, kitaplardan kaçıp şeylerin ve duyguların dünyasına kendisini bırakmayı istemesi hiç de tesadüfi değil. Müzik belki altı üstü seslerden oluşuyor ama işte insanlar için dili öncülleyen yani prelinguistik bir dünyayı algılama biçimi. Nasıl ki bir çalgının rezonatörü belli frekanslardaki sesleri ‘duyunca’ o seslerle beraber salınmaya başlıyor, bir sesin büyüsüne kapılan uzaktaki gönüller de aynı şekilde bu seslerle beraber tiremeye başlıyor, sonra da işte Kopuzî Engin Bey’in başına geldiği gibi, bu sesler insanı dönüştürme kuvveti yüksek bir aşkın girdabına sokuveriyor.
Duygusal mıyım nedir ya gece gece, yine aşka maşka bağladım ?
Hamiş: Bu arada ben de kaç bağlamamın perdelerini söktüm Erkan Oğur yüzünden! Ne günlerdi ya
Bu da videonun künyesi:
Kelimeler bazı anlamlara gelmiyordu biz de müziğin peşine düştük bu kez. Daha doğrusu müziğin peşinde olan birinin peşini hiç bırakmadık diyelim. Fazla uzağımızda değildi melodiler çıkan nesnelere dokunan bu insan. Fakültede kendi dersimiz olmadığı halde derslerine gidip bir köşede usulca dinlerdik onu. “Devlet, iktidar, hukuk, felsefe…” derken bile bizi daha az kandırmaya çalışırdı. Kelimelerle kurulan bağlardan daha güçlü bağlar kurabileceğimizi ise amfilerde değil de onun mütevazı enstrüman atölyesinde öğrendik. Belgeselimizin kahramanı Engin Topuzkanamış’dan bahsediyorum. Dokuz Eylül Üniversitesi hukuk Fakültesi’nde Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilimdalı’nda akademisyen olan Engin hoca uzun zamandır evinin altında kiraladığı küçük bir dükkanda çeşitli enstrümanlar üretiyor aynı zamanda arkadaşlarıyla konserler veriyor. Böyle güzel hikayeyi Kül Dergi olarak tabi ki kaçırmadık.
Engin Topuzkanamış’ın YouTube Kanalı: https://www.youtube.com/user/kopuzi
Yönetmen: Fatima Nur Aygümüş
Kurgu: Büşra Büyükadem
Kamera: Samir Tulimat
Set Ekibi: Betül Can, Görkem Duman
Proje Koordinatörü: Müleyke Barutçu
Proje Koordinatörü: Ahmet Burak Bal
Yapım: Kül Dergi ©2016
Söz konusu video: