Tutkal ve Yapıştırıcılar: Özellikleri ve Yapıştırma İpuçları

Bu yazıda bildiğim kadarı ile ahşap işlerinde kullanılan çeşitli yapıştırıcılar ve özelliklerinden bahsedeceğim. Çalgı yapım açısından en yaygın kullanılan tutkal kemik/deri (ya da hayvansal) tutkal, bizde beyaz tutkal olarak bilinen PVA ve özellikle gitar yapımcılarının sıkça kullandığı Titebond, yine bizde Japon diye bilinen siyanoakrilat yapıştırıcı, ve epoksi.

Tutkal meselesi yapımcılar arasında tartışılır. Daha doğrusu herkesin bir inancı vardır. Tıpkı gomalak cila meselesinde olduğu gibi bir çok kimsenin kemik/deri tutkala mucize atfettiğini gördüm. Tutkalların etkisini gerçekten bilebilmek için aynı enstrümanı farklı tutkallarla yapıştırıp dinlemek gerekirdi ki mümkün değil. Ben özellikle kapak ve sap yapıştırırken deri (veya bazen balık) tutkalından vazgeçmesem ve bunların son derece iyi olduğunu düşünsem de tutkalın nihai sesteki etkisinin ihmal edilebilir olduğunu düşünüyorum. Abartmamakta fayda var yani! Ancak iş tamir edilebilirliğe geldiğinde kemik/deri tutkal açık ara kazanır. Mesela PVA tutkalla yapıştırılmış bir ek darbe gördüğünde genellikle ekten salmaz ve ahşabın kendisi kırılır. Oysa deri/kemik tutkal darbe karşısında kırılgan olduğu için (genellikle) ekten salar. Bu da sazın tamir edilebilirliğini kolaylaştırır. (Bu bilgiye bir ihtiyat payı koymak lazım. Deri tutkal en az PVA kadar kuvvetlidir. Kuruduğunda neredeyse cam gibi kristal yapıdadır. O yüzden esnek değildir. Yaprak teknedeki gibi ince eklerde bu bakımdan ekten salma ihtimali vardır. Ayrıca özellikle kapak yapıştırılırken biraz daha sulandırılıp yapışma gücü düşürülürse kapağı sökmek kolaylaşır.)

Şimdi kısaca özelliklerini inceleyelim:

  1. PVA tutkallar
  • Polivinil asetat. Almanya’da 1912 yılında bulunmuş. Türkiye’de marangoz tutkalı yahut beyaz tutkal olarak bilinir ve satılanlar da hep beyaz renklidir.
  • Özellikle ABD’deki Titebond, Elmer’s Glue, Carpenters Glue gibi markalar, sarı tutkal (yellow glue) olarak anılır ve sarıya çalan krem renklidir. Titebon, luthierlerin çok kullandığı bir marka. Bunlar PVA’ya çok yakın olsa da Aliphatic resin tutkallar olarak bilinir. Kimyasal olarak modifiye edildiği için daha güçlü ve neme karşı daha dayanıklıdır. Gitar yapımında en yaygın kullanılan tutkaldır. Son yıllarda Türkiye’de de yaygınlaştı. Türkiye’de şuradan temin edilebilir.
  • Termoplastik özellik taşırlar. Yani sıcağa maruz kaldığında yumuşar ve soğuduğunda tekrar sertleşir. Sertleştikten sonra zımparalanabilir. Kurumadan önce nemli bir bez ile silinip temizlenebilir. Yahut on dakika kadar beklendikten sonra hafifçe kuruduğu için ek çizgisinden taşan tutkal kabuk gibi çekilip alınabilir.
  • Beyaz tutkal kolayca tamir edilebilir değildir. Yani sökmek mümkünse de çok kolay olmaz. Titebond bu yönden avantajlıdır yani ısıtılarak sökülebilir. Ancak bu tutkallar kendine yapışmaz bu yüzden bağlantının yeniden yapıştırılabilmesi için eski tutkal tamamen temizlenmelidir. Oysa deri/kemik tutkal, eski tutkalı çözerek yapışır. Mesela gitar kapaklarında bazen balkon salabilir. PVA ile yapıştırılan balkonu tekrar yapıştırabilmek için aradaki eski tutkal temizlenmek zorundadır. Oysa deri/kemik tutkal kullanılmışsa iş çok daha kolaydır.
  • Bu tutkalların çalışma süresi genellikle 5 dakikadır. Bazı özel türlerinde (Mesela Titebond 3) daha uzun çalışma süresi vardır. Tutkal sürüldükten sonra beş dakika içinde parçalar birleştirilmez ve tutkal kurumaya başlarsa yapışma mümkün olmaz. Yapılacak iş uzun süreye ihtiyaç gösterdiği hallerde bu süre çok önem kazanır.
  • Bu tip tutkalların, creep effect denilen bir eksisi vardır. Sürekli yük altında kaldıklarında, zamanla kuvvet yönünde kayma meydana gelebilir. Mesela PVA ile yapıştırılmış bir gitar eşiği zaman içinde öne doğru ilerleyebilir. Titebond bu yönden daha üstündür. Ancak deri/kemik tutkallarda yük altında kayma (creep) sıfırdır.
  • Darbe gördüğünde ek salmaz ve ahşap kırılır. Yani ahşabın kendisinden daha güçlüdür. Yukarıda yazdığım gibi bu sağlamlık olarak değerlendirilse de enstrüman tamirinde aslında bir dezavantaj olabilir.
  • Bu tutkallar bağlantı içinde ince bir nevi plastik film tabaka oluşturur. Elastiktir. Deri/kemik tutkal ise kuruduğunda kristalleşir. Neredeyse cam gibi kırılgandır. Bu sebeple de titreşimleri iletmede üstün bir nitelik taşır. Yani PVA, nihai etkisi tartışılır olsa da bildiğim kadarı ile kemik/deri tutkala göre sesin iletiminde daha dezavantajlıdır.
  1. Japon yapıştırıcılar (Cyanoacrylate)
  • Siyanoakrilat (cyanoacrylate) ya da CA Glue, bizde Japon yapıştırıcı.  Başka ülkelerde de çılgın yapıştırıcı (crazy glue), süper yapıştırıcı gibi adlarla anılıyor. Küçükken hatırladığım bir reklam var. Bir halatın ucuna tutturulmuş yuvarlak bir pim, bir otomobilin bağlı olduğu halatın ucundaki diğer pime japon ile yapıştırılıyor ve bir vinç ile kaldırılıyordu. Sanırım bizde çıkan ilk versiyon Japon marka olduğu için adı da öyle kaldı.
  • Piyasada genellikle iki türe rastlarsınız. Tek satılanlar genellikle su gibi ince ve akışkandır. Özellikle ince çatlakların yapıştırılmasında çok idealdir. Derinlere kadar hızla ve kolayca sızar. Allah’ım iyi ki var diye dua eder insan J Ancak bu durum zaman zaman temizlikte sıkıntılar yaratabilir. Babamın bazı hidrolik işlerinde sızdırmazlık için kullandığını hatırlıyorum. Ayrıca parmaklarınızı birbirine ya da parçaya yapışmış bulabilirsiniz! Nerden biliyorsun derseniz, bir keresinde parmaklarımı tekneye yapıştırmıştım. Sökene kadar epey uğraştım. Aslında bunun da bir çözümü var. CA yapıştırıcılar kopma ya da çekme yönünde (tıpkı anlattığım reklamdaki arabanın taşınması gibi) çok güçlü olmasına rağmen kesme kuvveti (shear force, fizikten anlıyormuşum gibi olsun 🙂 ) yönünde kırılgandır.
  • Dolayısıyla yapışan parmağınızı çekerek ayırmaya çalışmak yerine nemlendirerek yavaş yavaş birbirine sürter gibi oynatırsanız parmağınızı kurtarabilirsiniz.
  • Diğeri japon türü hızlandırıcı denilen bir sprey ile birlikte satılır. Daha koyu bir kıvamdadır. Yapıştırılacak yüzeylerden birine yapıştırıcı sürülür diğerinde ise az miktarda sprey sıkılır. Yapışma saniyeler içinde gerçekleşir. Doldurucu özelliği vardır.
  • Sprey ile kullanıldığı durumlarda birkaç noktaya dikkat etmek gerekir. Eğer yapıştırıcı kalın bir tabaka halinde sürülür ise diğer yüzeye temas ettiğinde hızlandırıcı sebebiyle hemen kurumaya başlar. Yani yapıştırıcının yüzeyi hızla donduğu için görünürde parça yapışmış gibi dursa da zayıf kalır. Ayrıca doğru yapılsa bile sprey, yapışma gücünü bir miktar düşürür. Spreyin bir başka dezavantajı da hızlı kürleşme sırasında köpürmesi ve ekte beyaz köpükler bırakabilmesidir.
  • İkinci problem ise hızlandırıcı spreyin, yapıştırıcıyı aşırı sertleştirerek kırılganlaştırmasıdır. Bir çok kişi parçaları yapıştırdıktan sonra spreyi etrafına sıkar. Bu da bir nevi işkence görevi görerek parçaların yapıştırıcı kuruyana kadar bir arada kalmasını sağlar.
  • Ben zaman zaman tarak eşiği koyu kıvamlı olan japon ile yapıştırıyorum. Bolca yapıştırıcı sürdükten sonra eşiği yapıştıracağım yüzeye sürtmeye başlıyorum. Bu, yapıştırıcının bütün yüzeye dağılmasını ve incelmesini sağlıyor. Ayrıca bir vakum etkisi yaratıyor. Çok kısa bir sürede parçanın giderek tutunuyor ve hiç işkence kullanmadan güçlü bir yapışma sağlanıyor. (Rub joint) Aynı yöntem deri/kemik tutkal ve titebon için de kullanılabilir. (Ek not: Artık bundan vazgeçtim çünkü bir iki sazımda tarak eşik yerinden ayrıldı. Artık titebond kullanıyorum)
  • Japon, sürüldükten sonra özellikle bol kullanıldı ise tahta ile kimyasal bir reaksiyona girerek kötü bir duman çıkarır. Bu duman hem gözler hem de ciğerler için çok zararlı ve rahatsız edicidir.
  • Japon ayrıca süsleme amaçlı işlerde, kaplama ve filatolarda büyük kolaylıklar sağlar. Atölyede en sık kullandığımı yapıştırıcı olsa da küçük tamirler ve bazen tarak eşiklerin yapıştırılması dışında enstrümanın ana parçalarının birleştirilmesinde kullanılması bana pek doğru gelmiyor.

  1. Epoksi
  • Epoksi, muhtemelen diğerleri arasında en yüksek çekme gücüne ve sıcaklık mukavemetine sahip yapıştırıcı. Reçine ve sertleştirici olarak iki ayrı tüpte satılır. Bazen de ikili bir şırınga gibi olanlarını görebilirsiniz. Bu iki kısım eşit oranda sıkılarak iyice karıştırılır. Yani kimyasal tepkime ile kurur.
  • Epoksi belli bazı malzemeler hariç metal dahil pek çok malzemeye tutunabilir. Kuruduktan sonra oldukça sert bir plastik halini alır. Bu bakımdan dolgu işleri için de idealdir. Bazı yapımcılar sapın yapıştırılmasında kullanmaktadırlar. PVA ve deri tutkaldan daha güçlü olsa da, sökülebilir değildir. Bu bakımdan ben belli bazı tamirler hariç epoksiyi çok kullanmıyorum.
  • Bazı gitar yapımcıları özellikle tuşu yapıştırırken epoksiyi tercih ederler. Hem deri tutkal hem de PVA tutkallar su bazlı oldukları için sapın ve/veya tuşun şişerek eğrilmesine yol açabilir. Ancak epokside böyle bir sorun yoktur.
  • Bu aslında benim de özellikle Oğur sazı yaparken gözlediğim bir sorun. Kemik tutkalı sürdüğünüzde, tuş hem enine hem de boyuna ters yönde şişebilir. Bu da ekin kenarlardan açık kalmasına yol açabilir. Bu bakımdan ben tutkalı asıl olarak, çok daha kalın olduğu için fazla şişme tehlikesi olmayan sapa sürüyorum. Daha sonra da alt tuşun yüzeyini çok az miktar tutkallayarak yapıştırıyorum.
  • Ahşabın maktaı (end grain yani kesit. Ağaç damarlarının dik geldiği kenar) yapıştırmada en kötü olan kısımdır. Bu kısmı bir demet pipet gibi düşünün. Ağaç, tüm besinleri ve suyu bu pipet gibi damarlar yoluyla yukarı iletir. Buraya tutkal sürdüğünüzde tutkalın önemli bir kısmı bu damarlar tarafında emilir. Aynı sebepler bu kısımlar verniği de bolca çeker. Hiçbir zaman suyuna yapıştırmadaki kadar güçlü olmazsa da bu tip bir yapıştırma yapılacak ise epoksi en ideal yapıştırıcı olacaktır.
  • Epoksi ayrıca diğer tutkallara göre pahalıdır.

  1. Poliüretan tutkal
  • Poliüretan yahut piyasadaki adıyla deniz tutkalı, tıpkı poliüretan köpük gibi kuruma esnasında köpük halinde şişer. Bir çok kimse iyi alıştırılmayan yüzeylerin de bu tutkal ile yapıştırılabileceğini düşünür. Oysa şişen tutkal köpük halindedir. Yani boşlukları doldursa da yapışma sağlamaz. O yüzden tıpkı diğer tutkallardaki gibi yüzeylerin birbirine iyi alıştırılması gereklidir. Boşluk doldurma açısından epoksi çok daha iyi bir seçenektir.
  • Ahşap dışında plastik, metal ve kumaşa da yapışır. Eldivensiz çalışmamanızı öneririm çünkü her yeri yapış yapış yapar. Taşan tutkal kuruduktan sonra maket bıçağı yahut ıskarpela ile kesilerek temizlenebilir. Neme dirençlidir o sebeple açık hava mobilyaları için ideal olabilir.
  • Bu tutkal, nem ile kürleşir. O sebeple tutkal sürülmeden önce yüzeyler hafifçe nemlendirilmelidir. Atölyede bekletilen tutkal, ortam nemini çekerse kısa sürede kullanılamaz hale gelebilir. PVA’nın aksine ahşap tarafından emilmez. O sebeple makta (ağacın enine kesitinde görülen kısım) yapıştırmada daha iyi olabilir.
  • Açıkçası ben çalgı yapımın hiçbir aşamasında bu tutkalı kullanmadım. Gerekli olduğunu da düşünmüyorum. Çok yıllar önce yaprak tekneli bir sazı bu tutkal ile yapıştırmıştım. Akhisar’da bir kurs vardı ve orda gitar dersi veriyordum. Kursun sahibine gelmiş saz. O da bu tutkalı duymuş, bununla yap sağlam olur demişti. Eh sağlam olmadı da değil 🙂
  1. Sıcak Silikon/mum Yapıştırıcı
  • Çalgı yapımda kullandığımız sıcak tutkal değil. Sıcak mum, silikon mum gibi adlarla satılır. Bu da termoplastik bir yapıştırıcıdır. Genellikle yuvarlak çubuklar halinde ve çeşitli kalınlıklarda bulunur. Sıcak tutkal tabancasının arka kısmından sokulur. Tabanca ısındıktan sonra tetik mekanizması ile öne itilerek ucundan akması sağlanır. Hızlı şekilde donar.
  • Bu yapıştırıcı çok güçlü değildir o sebeple özellikle geçici olarak tutturmak yahut basit maket işleri veya yük bindirmeyen her türlü yapıştırma işlerinde kullanılabilir. Kolay temizlenir.
  1. Hayvansal tutkallar:

Boncuk (kemik) ve deri tutkal

A. Boncuk/kemik tutkal (Bone glue) ve deri tutkal (hide glue)

  • Hayvan deri, kemik yahut sinirlerinde bulunan jelatinden üretilen protein esaslı hayvansal kökenli tutkalların neredeyse 3000 yıldan beri kullanıldığı düşünülüyor. Bizde yaygın olduğu gibi boncuk yahut yaprak veya öğütülmüş şekilde bulunabilir. Deriden elde edilen (hide glue), kemikten elde edilene (bone glue) göre daha güçlüdür. Bizde yaygın olarak kullanılanı kemikten üretilir ve şekli sebebiyle boncuk tutkal, ısıtıldığı için de bazen sıcak tutkal ve yahut da glüten tutkalı olarak bilinir. Nemden ve ısıdan korunursa son kullanma tarihi yoktur, yani bozulmaz. Bir uçak kazası sonrasında bir adaya düşer ve aç kalırsanız ve tesadüf ya uçak kargosundan kemik tutkal çıkarsa yiyebilirsiniz J Yani doğaldır.
  • Kemik ve deri dışında balık tutkalı ve tavşan derisi tutkalı gibi türleri vardır. Aşağıda onlardan da bahsedeceğim.
  • Kemik/deri tutkalın hazırlanma süreci ve çok kısa uygulama süresi en önemli iki dezavantajıdır. Çok çabuk jelleştiği için hızlı çalışmak gerekir. Ben yapıştıracağım bütün yüzeyleri ısı tabancası ile önceden ısıtarak zaman kazanıyorum. Tutkala belli ölçüde üre katıldığında ısıtmaya gerek olmaksızın koyu kıvamlı bir sıvı gibi kullanılabilir. Ayrıca bu durumda çalışma süresi de uzar. Ancak üre, tutkalın gücünü bir miktar azaltır. Neme ve ısıya daha az dayanıklıdırlar. Titebondun, Liquid Hide Glue (Sıvı kemik tutkalı), üre katılmış olduğu için şişesinden kullanıma hazır halde bulunur.

  • Nasıl hazırlanır? Bire iki ölçü, yani bir ölçü tutkal iki ölçü su karıştırılır. Mesela bir çorba kaşığı tutkal, iki çorba kaşığı su. Daha hassas olacağım derseniz 100gr tutkalı 190gr su ile karıştırabilirsiniz. Ben tabii ki göz kararı yapıyorum J Tutkal bir çok kimsenin yaptığı gibi doğrudan sıcak suya atılmaz. Oda sıcaklığındaki suyun içinde bir saat kadar bekletilerek, tutkalın suyu tamamen emerek şişmesi sağlanır. Bizde yaygın olarak kullanılan boncuk tutkal eğer olduğu haliyle kullanılacaksa suyu çekmesi daha uzun sürer. Bu sebeple önceden öğütülmesi süreci hızlandıracaktır.
  • Tutkal doğrudan ateşe konulmaz. Ben mari usulü denilen yöntem kullanılır. Tutkal bir kabın içine konur ve bu kap, içi su dolu ikinci bir kaba yerleştirilir. Ben genellikle küçük bir cam kavanoz kullanıyorum.
  • Bir çok yapımcının atölyesine gittiğinizde küçük tüpün üstünde sabahtan akşama kadar kaynayan bir su ve bu suyun içinde de tutkalı görürsünüz. Yalnız ortada bir problem var. Kemik/deri tutkal 65-70 derecenin üstünde kaynatıldığında pişer ve yapıştırma gücü azalır. Bu yüzden suyu kaynatmak çok doğru değildir. Bu sebeple termostatla kontrol edilen bir cihaz kullanmakta yarar vardır. Ben bir ağda makinesi kullanıyorum. Bu iş için özel olarak satılan kaplar var ancak oldukça pahalı. Bendekinin termostatı güven vermediği için bir termometre ile ısıyı gözlüyorum. Aslına piyasada bebek mamalarını ısıtmak için satılan cihazlar da bu işi için oldukça uygun.
  • Kavanozdaki tutkal tamamen eridikten sonra hemen kullanılabilir. Ancak bazılarına göre bir gece bekletildikten sonra kullanılması daha iyidir. Ayrıca yukarıda bahsettiğim şekilde açıkta kaynatılan tutkalların üstü sürekli kabuk bağlar. Bunun yerine kavanozun üstüne bir kapak koymak daha uygun olacaktır. Ben bu kapağa küçük bir delik delerek fırçayı da buradan kavanozun içine bırakıyorum.
  • Yapıştırırken ısısı 50 derecenin altına düşmeden önce işlemin tamamlanmış olması gerekir. Yani hızlı çalışmak lazım. Tekne yapımcıları tutkalı sürdükten sonra parçaları bir araya getirir ve üstünde ütü denilen sıcak bir demir gezdirirler. Böylece tutkal ısınarak erir ve yapışma sağlanır. Yani diyelim ki yeterince hızlı şekilde davranmadınız ve tutkal jelleşti. Isıttığınız takdirde yine erir ve yapışma sağlanır. Özellikle kaplama yapıştırmada bu özellikten yararlanılır. Tutkal sürülüp kaplama yüzeye konduktan sonra üstünde ütü gezdirilerek yapıştırılabilir.
  • İşiniz bittikten sonra tutkalı, kavanozunun kapağını sıkıca kapatarak buzdolabına koyarsanız birkaç hafta saklayabilirsiniz. Bir başka yöntem, buzluk kabına doldurup dondurmak. İhtiyacınız olduğunda bir tanesini alıp eritip kullanabilirsiniz.
  • Tutkal kurudukça, PVA’nın aksine çok kısa sürede parçaları birbirine bağlayarak çeker. Okuduğuma göre elektro-kimyasal yapışma sağlar. Bu nedir derseniz benim bilgimi aşıyor. Bu özellik de İngilizcede rub joint denilen ve herhangi bir işkence gerekmeksizin iki parçanın birbirine sürtülmek suretiyle yapıştırılmasını mümkün kılar. Yukarıda bahsetmiştim, ben aynı yöntemi yoğun viskoziteli japon yapıştırıcıda da kullanıyorum.
  • Deri ya da kemikten yapılan tutkal, PVA gibi iki parça arasında görece kalın bir tabaka oluşturmaz. Tahta tarafından emilir. Kaygan olmadığı için (tacky) çok kısa sürede parçaların birbirine tutunmasını sağlar.
  • Boşluk doldurma niteliği yüksek değildir. O yüzden parçaların birbirine çok iyi alıştırılmış olması gerekir. Dikkat edilmesi gereken bir nokta, yüzeyler yüksek kum zımpara ile cam gibi yapılmamalı. Yüzeyin bir miktar kaba kalmış olması tutkalı tutunması açısından daha elverişli olacaktır.
  • Hayvansal tutkallar ısı ve nem ile çözülebilir. Bu da enstrümanın tamiri için büyük avantaj sağlar. Ben zaman zaman mesela sapı atmış bir sazı sapını, kurtağzı bölgesini ısıtarak söküp doğru açıyı verdikten sonra taktım. PVA tutkallar özellike titebond da ısıtılarak sökülebilir. Hatta deri/kemik tutkala göre daha düşük ısıda (50-55 derecede) salar. Sökmek için nemlendirme gerekmez. Ancak bu durumda ekteki bütün eski tutkal kalıntısının temizlenmesi şarttır. Oysa kemik/deri tutkal, kendisine yapışabilir.  Tutkalı sürdüğünüzde, yüzeydeki  mesela 500 yıllık eski tutkalla birleşecektir. Ben PVA tutkalla yapıştırılmış bir eki tamir etmek zorunda kalırsam, eski tutkalı mümkün olduğunca temizleyip epoksi ile yapıştırmayı tercih ederim. Çünkü epoksi hemen her şeye tutunacaktır.
  • Alkol ile de tutkalı sökmek mümkündür. Ancak bu farklı bir mekanizmadır. Alkol, kemik/deri tutkalı çözmez. Kemik/deri tutkal tıpkı ahşap gibi nem çeker. Ancak yine tıpkı ahşap gibi içinde bu bulunduğu ortamdaki görece rutubet oranında nem bulunur. Alkol, kuru tutkaldaki bu nemin atılmasını sağlar yani tutkalı daha kurutur ve çekmesine yani iyice kırılganlaşmasına yol açar. Ancak bu çekme (shrink) özellikle kapak gibi ince tahtalar için risk yaratabilir. 

B. Sıvılaştırılmış deri tutkal (Liquid hide glue)

  • Yukarıda anlattığım gibi kemik/deri tutkal oda sıcaklığında jel halde bulunur ve ancak ısıtılarak kullanılabilir. Ancak bu tutkala üre katılırsa, tutkal sıvı halde kalır. Bu yüzden bazı firmalar yahut bazı yapımcılar üre ekleyerek oda sıcaklığında kullanılabilir tutkal üretirler. Çalışma süresi 20-30 dakika kadardır. Bu tutkalın raf ömrü kısadır ve üre sebebiyle normal tutkal kadar güçlü değildir. Kuruma süresi daha uzundur. Yine de bir çok tamirat işlerinde özellikle çalışma süresinin uzunluğu sebebiyle kullanışlı olabilir.

C. Balık tutkalı (fish glue)

  • Balık tutkalı, kemik/deri tutkalın özelliklerini taşır. Kuruduğunda kristalleşir. Ancak oda sıcaklığında sıvı halde bulunur yani ısıtmak gerekli değildir. 30 dakika gibi uzun bir çalışma süresi vardır. Buzdolabında saklanırsa bozulmaz. Kullanılmak istendiğinde bir miktar alınarak oda sıcaklığına gelene kadar bekletilmeli ve o şekilde kullanılmalıdır.

  • High tack denilen bir özelliğe sahiptir. Yani PVAların aksine kaygan değildir ve parçaların bir araya getirildikten çok kısa bir süre sonra tutunmasını sağlar. Ben sap kenarına koyduğumuz çıtaları bazen bu tutkal ile yapıştırıyorum çünkü deri/kemik tutkalın aksine oldukça uzun bir çalışma süresi var. Ayrıca kapak yapıştırmak için de zaman zaman hiçbir sorun yaşamadan kullandım.
  • Ancak hidroskopik özelliktedir. Yani kemik tutkala göre daha hızlı nem çeker. Yani nemin fazla olduğu hallerde, fazla ısı olmasa bile ekler salabilir.

D. Tavşan derisi tutkalı (Rabbit skin glue)

  • Tavşan derisi tutkalı, diğer hayvansal tutkalların aksine kuruduğunda daha esnektir. Daha çok ressamlar tarafından tuvalin aharlanması için kullanılır Ben hiç kullanmadım ve ahşap işlerinde kullanıldığını duymadım. Sadece küçük bir bilgi olması açısından buraya yazdım.
  1. Kontak yapıştırıcılar
  • Kontak yapıştırıcılar (kötü şöhretli Bally ve Derby) deri, kağıt, plastik, ahşap kaplama gibi malzemeleri yapıştırır. Esnektir. Eskiden bir dönem sap kaplamalarının yapıştırılmasında kullanılmıştır. Ancak çalgılarda kullanılması doğru değildir.
  • Bu yapıştırıcı önce her iki yüzeye birden sürülür. Daha sonra 15-20 dakika kadar beklenerek kuruması sağlanır. Ardından iki yüzey arada boşluk ve hava kalmayacak şekilde bir araya getirilir. Ayakkabı tamircileri çekiçler mesela. Adı üstünde kontak yapıştırıcı, yüzeylerin teması ile yapışma sağlar.

Yapıştırma ipuçları:

  • Her şeyden önce yapıştırılacak yüzeylerin birbirine çok iyi alıştırılmış olması gerekir. Bir çok kimse işkence ile sıkarak tam oturmayan parçaları bir araya getirmeye çalışır. Oysa aşırı kuvvet uygulamak gereksizdir. Yüzey bozuklukları ve parçalar arasındaki boşluklar, sağlıklı bir yapışmayı engeller.
  • Parçalar hazırlandıktan sonra hemen tutkal sürüp işleme başlamayın. Önce tutkalsız olarak parçaları birleştirip sıkın (dry fit). Bu, kaç tane işkence lazım olduğunu, parçaların bir araya gelip gelmediğini, kullandığınız işkencelerin uygun olup olmadığını gösterecektir. Ayrıca özellikle PVA tutkal kullanılan durumlarda parçaların kayganlaşacağı için işkenceyi sıktıkça yerinden oynayabileceğini unutmayın. Bu durumlarda az bir miktar sofra tuzunu tutkal sürdüğünüz yüzeye sepeleyebilirsiniz.
  • Ne kadar yapıştırıcı sürmeli? Çok sürmenin bir kaç sıkıntısı olabilir. Birincisi israf etmiş olursunuz. İkincisi taşan tutkalı temizlemek her zaman kolay olmayabilir. Üçüncüsü özellikle PVA tutkallar için (ama deri tutkal için de geçerli bu durum) yüzeyler kalın tutkal tabakası sebebiyle fazlaca kayganlaşır. Doğru tutkal miktarını anlamak için birkaç şeye dikkat edebilirsiniz. Yüzeylerden birinin, ortada fazla kenarlarda daha az olacak şekilde tutkalla kaplanmış olması mesela. Böylece fazla taşma olmaz. Yahut tutkalın altında malzemenin görünür olması (kalın tabakada yüzey görülmez olur). Ben genellikle eksik kalmaktansa fazla sürmeyi tercih ediyorum. Parçaları sıktığınızda ek yeri boyunca tutkal az bir miktar taşmalıdır.
  • Yapıştırma için işkencelere ihtiyacınız olacak. Başka bir konu ama akla hemen gelen üç tip metodu yazayım. Bildiğimiz klasik F tip işkenceler en yaygın kullandığımız. Plastik yahut metal kıskaç şeklinde olanlar özellikle küçük işlerde çok pratiktir. Ben bunların farklı boylarını bulunduruyorum. Üçüncüsü de bant. Çalgı yapımcılar, özellikle kağıt bantı bir çok yapıştırma işinde kullanırlar. Gayet yeterli bir sıkma sağlar.
  • Her zaman olmasa da bazı kemanın sırt ve kapağı gibi iki parçalı yapıştırmalarda rub joint yani sürterek yapıştırma denilen bir yöntemle hiç işkence kullanmadan parçalar yapıştırılabilir. Bunun için en uygun tutkal kemik/deri tutkaldır ancak titebondla da mümkündür. Ben koyu kıvamlı japonda da kullanıyorum. Bunun için parçalara tutkal sürüldükten sonra iki parça birbirine bastırılarak ileri geri sürtülmeye başlar. Ek içindeki fazla tutkal bu şekilde dışarı atılır ve ayrıca bir vantuz etkisi oluşur. Sürtme giderek zorlaşır ve bir süre sonra da kesilir. O noktada parçalar tutunmuştur ve o şekilde kurumaya bırakılabilir.
  • İşkence ve kuruma süresi nedir?
    • PVA tutkallar için hava sıcaklığına bağlı olarak, yük binmeyen eklerde minimum 30 dakika, kemik/deri tutkallar için yine sıcaklığa bağlı olarak 60 dakika. Ancak mecbur kalmadıkça en az birkaç saat beklemeden işkenceyi sökmemekte fayda vardır. Eğer ek üstünde yük varsa, işkenceyi sökmeden önce bir gün beklemek gereklidir. Epoksi için bu süre kullandığınız epoksi türüne göre değişmekle birlikte en yaygın olan 5 dakikalık epoksiler için en az 10 dakika beklemek iyi olur. CA yapıştırıcılar hariç bir çok tutkalın tam kuruma için bir gece bekletilmesi genel bir kural. Ben, eğer işlenecek parça üstünde işlem yapmam gerekiyorsa 1-2 saat bekledikten sonra işkenceleri söküp eke yük bindirmemeye dikkat ederek (ki yük de binse iyi yapıştırılmış bir ek kolay kolay salmaz) parça üstünde işlem yaparım.
  • Tutkalı nasıl temizlerim? Kurumadan önce PVA ve kemik/deri tutkallar nemli bir bez ile silinebilir. Kuruduktan sonra zımpara ve/veya sistre ile. Kaba kısmı sistre ile temizlemek zımparadan tasarruf etmeyi sağlar ve işi hızlandırır.
  • Parçaları sökmek istersem ne yapmalıyım?
    • Japon ile yapıştırılanlarda kesme yönünde birkaç darbe ile oldukça temiz biçimde ayrılabilir. Aseton, japon yapıştırıcıyı çözer. Yani hem elinizi temizlemek hem de parça sökmek için aseton yardımcı olabilir.
    • PVA tutkallar özellikle titebond, 57 derece civarında yumuşar ve salmaya başlar. İnce bir spatula ile acele etmeden ve malzemeyi aşırı ısıtmaktan kaçınarak sökmek mümkündür. Titebondu yapımcılar arasında popüler kılan özelliklerden biri de sökülebilir olmasıdır.
    • Kemik/deri tutkal da ısı ve nem ile yumuşatılarak sökülebilir. 62 derece civarında salmaya başlar ki titebonddan daha yüksek bir derece. Ayrıca kuruduğunda kristalleştiği yani kırılganlaştığı için yine ince bir spatula ve küçük darbeler ile sökülebilir. Elbette her bir farklı bağlantı tipi için sökme yöntemi de farklılık gösterebilir.
    • Tutkallar sıcakta saldığı için sıcak bir yaz günü arabanın bagajında bıraktığınız sazınızı döndüğünüzde sapı-kapağı ayrılmış şekilde bulabilirsiniz! Enstrümanın en büyük düşmanı ısı ve nemdir. Ayrıca ısı ve nemdeki ani değişmeler sazı çok etkiler.
  • Her tür tahtayı yapıştırmak mümkün müdür? Evet ancak PVA kullanılacak ise pelesenk, cocobolo, tik gibi bazı egzotik yağlı ağaçları yapıştırmadan önce malzemenin aseton ile silinerek yüzeydeki yağın alınması gerekir.  Bu tip tahtaların yapıştırılmasında epoksi de  düşünülebilir. Ben pelesenk sıkça kullanıyorum ve deri tutkal ile herhangi bir sorun yaşamadan yapıştırıyorum.
  • 10 derecenin altındaki sıcaklıklarda yapıştırmadan kaçınmak ta fayda vardır.
  • Akustik açıdan hangisi daha üstün? Bir çok yapımcıya göre deri tutkalı. PVA tutkallar kuruduktan sonra bile belli ölçüde yumuşak bir plastik tabaka gibi kalırlar. Oysa kemik/deri tutkal kuruduğunda kristalleşir; neredeyse cam gibidir. Ayrıca çok daha ince bir tabaka halindedir. Bu, en azından teorik olarak yapıştırılan parçaların daha iyi bütünleşmesini ve tonun daha iyi iletilmesini sağlar. Yalnız Titebond da kuruduğunda oldukça sertleşiyor. Yani büyük bir fark olduğunu düşünmüyorum.
  • Ancak bu farklılık ne ölçüdedir bilmek mümkün görünmüyor. Örneğin tamamen deri tutkal kullanılarak yapıştırılmış bir enstrümanı, sihirli bir şekilde bir anda titebond ile yapıştırılmış bir hale soksa idik nasıl bir fark duyardık? Kişisel olarak fark edilir düzeyde bir fark olacağını düşünmesem de deri tutkal bana her zaman daha güven verici geliyor.

103 thoughts on “Tutkal ve Yapıştırıcılar: Özellikleri ve Yapıştırma İpuçları”

  1. Hocam sagolun, mukemmel olmus. Wood veneer yapistirici olarak Titebond wood glue Ve ultimate 3 kullaniyorum henuz yeni basladim. Yapisma sonrasi esnek kalmasini istedigim yerler oldugu gibi kemik gibi sert kalmasini istedigim yerler de var. Denemelere yeni basladim zaman icinde sonuclari derleyip yazarim Umarim. Saglicakla kalin

  2. Emegine saglik usta bizde kemangeriz osmanli yayi yapiyoruz genelde çega ve mersin balik tutkali kullaniyoruz peki bir sorum olacak ahsaplarda yspistitma ispeminde iskenceleri sıkma orani ne kadar olmali birden sıkmak mı yoksa kademe kadememi hangisi daha saglikli olur sizinle detayli birsekilde konusmak isterim numaram 0543 317 1895

    1. Engin Topuzkanamış

      Bir süredir bakamamıştım kusura bakmayın yeni gördüm. Aslında yüzeyler iyi alıştırıldı ise çok yüksek bir sıkmaya gerek yok. Hatta deri ve boncuk tutkalda hiç işkence kullanmadan sadece parçaları birbirine bastırıp sürterek bile yapışma sağlayabilirsiniz. Kademe kademe sıkmak gerekli değil. Hatta sıcak tutkallarda çalışma süresi çok az olduğu için tutkal jelleşmeden önce sıkma işi bitmiş olmalı. PVA tutkallarda bazen malzeme kayar. Onun için önce tutkalın bir miktar kuruması beklenip sonra sıkılabilir.

        1. Engin Topuzkanamış

          Fish glue denilen balık tutkalı var kullanıyorum zaman zaman ama dediğiniz ile aynı mıdır bilmiyorum.

          1. Farklı dir ustam bu sıvı halde değil peki deri tutkalini bulabilecegim biryer varmidir

  3. Mehmet ATİK

    Üstad bilgilendirme için çok teşekkür ederim. Bu bilgileri Bıçaksanatı Forum sayfasında kaynağını göstererek paylaşmış bulunmaktayım. Umarım rahatsızlık vermemişimdir.

  4. Merhaba ben Adnan benim bi sorum olacak poli profilin plastik maddeyi mdf ye çok sağlam yapıştırmak istiyorum bunun için ne tür yapıştırıcı kullanmam gerekir şimdiden teşekkür ederim

    1. Engin Topuzkanamış

      Merhaba, çok iyi bildiğim bir malzeme değil ancak derby gibi bir kontak yapıştırıcı yahut epoksi gibi bir yapıştırıcı işinizi görecektir diye düşünüyorum.

  5. merhaba kumu ne şekilde ağaç dalına yapıştırabilirim ? yani daldırıp kovanın içine sonra kuma bulamaç yapmak istiyorum. yardım ederminizi ?

    1. Merhabalar, sualtı hokeyi oynadığımız yıllarda bizim de böyle bir sorunumuz olmuştu.
      deniz kumunu iyiyce yıkayıp tuzdan arındırdıktan ve iyice kuruttuktan sonra, soğuk silikonu yapıştırmak istediğiniz yüzeye uygulayıp ardıdndan kumu üzerine bolca dökebilirsiniz. Bu şekilde esnek ve asfalt gibi bir kompozit yapı elde edebilirsiniz.
      Fatih ŞEN

  6. Hakan Cem Külcü

    Hocam bu bilgiler ve paylaşımınız için teşekkürler. Basit bir yapıştırma işi için tutkalları araştırıyordum, sizin yazınız tutkal konusunda beni tamamen aydınlattı. Tekrar teşekkürler, emeğinize, gözünüze, elinize sağlık.

  7. Üstad verdiğiniz bilgiler ve emeğiniz için teşekkür ederim. Bağlama sapını tekneye siyanoakrilat ile yapıştırdım ama sap girintili çıkıntılı kırıldığı için dış bölgelerde ufak boşluklar kaldı. Sizce hangi malzemeyle boşluklara dolgu ve yapıştırma yapmalıyım?

    1. Engin Topuzkanamış

      Aslında siyanoakrilik çok uygun değil sap için. Bazı yapımcılar sazın her yerini bununla yapıştırıyor. Eğer yapışmanın sağlamlığından emin iseniz, boşlukları yine japon ile (ama aktivatör ile satılan daha koyu viskoziteli olan) doldurabilirsiniz. Ben yapıştırıcıyı dolgu olarak sürüp uzaktan az miktar aktivatör sıkıyorum. Yüzey donuyor, yapıştırıcı akmıyor. Sonra kurumasını bekliyorum ardından zımpara yapıyorum. Kolay gelsin.

  8. Hocam muhabbet kuşları için grit kumundan yapılan ; gaga taşı nda kumu bir arada tutmak için glüten mi kullanılır

  9. Engin bey kemanımın sapı ağacın yapısından dolayı dik olarak kırıldı. üst eşikten 2,5 cm aşağıdan akfix 705 ile yapıştırdım ama ilk darbede gene ayrıldı. hangi tutkalı tavsiye edersiniz.

    1. Engin Topuzkanamış

      Merhaba Osman Bey,

      Akfix iyi bir seçim değil. Hatta şimdi o bölge bu yapıştırıcı ile sıvandığı için yerine eskisi gibi oturmayabilir. Kırılma maktadan (yani tahtanın kesitinden) olduğu için iyi bir tutkal yüzeyi değildir. En iyisi boncuk tutkal olurdu. Şu anda keskin bir neşter ile o yüzeydeki yapıştırıcı kalıntıları mümkün mertebe temizlenmeli. Ardından epoksi ile yapıştırılabilir.

  10. merhaba engin bey bende yapistiricilar uzerine bilgi ararken yazinizi gordum oncelikle vermis oldugunuz bilgiler icin tesekur ederim emeginize saglik bende vurmali muzik aletleri yapiyorum yasadigim sorun tutkalin ve dogal deri yapistiricilarinin disinda deriyi agaca hizli sekilde yapistirmak icin yani anlik donan yapistirici ariyorum eger yardimci olursaniz sevinirim iyi calismalar
    omer

    1. Engin Topuzkanamış

      Merhaba Ömer bey. Japon dışında dediğiniz gibi çok çabuk yapıştırıp kuruyacak bir yapıştırıcı bilmiyorum maalesef. Belki şöyle bir yöntem deneyebilirsiniz. Derinin yapışacak kısmını olması gerekenden 2-3 mm geniş bırakın. Bu dışta kalan kısma japon, asıl yapışacak kısma ise yine boncuk tutkal sürün. Anlattığım kadar kolay uygulaması olmayabilir ama bu şekilde japon hemen tutunur ve boncuk kuruyana kadar işkence görevi görür.Bu kısmı daha sora kesip zımparalayarak atabilirsiniz. Öte taraftan sadece japon ile yapıştırmanın bir sakıncası var mı? Zannetmiyorum. Eğer böyle yaparsanız aktivatör spreyli olanlardan kullanın ama sprey pek sıkmamaya çalışın. Çünkü aktivatör yapışma gücünü biraz azaltıyor, cam gibi kırılganlaştırıyor. Kolay gelsin.

  11. Merhabalar hocam. Benim sorum cilalar hakkında olacak yapıştırıcıdan çok. Hiç benzer tür sazları gomalak ve polyester ile deneyip karşılaştırdınız mı? Cilanın seste bi etkisi var mı? Cila genel olarak sazı korumak için değil midir biz koruma yerine sese önem verip tamamen cilasız bir saz yapsak ne ile karşılaşırız. Düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?

    1. Engin Topuzkanamış

      Merhaba Rüstem bey,
      Cila elbette sesi etkiliyor. Cilanın uygulanma biçimi de önemli. Polyester gibi neredeyse cam gibi sert cilaların sesi tizleştirici etkisi olduğu söylenir. Ayrıca özellikle göğüste sesi tutan, kapatan bir etkisi var ama bunda cilanın kalınlığı da çok önemli. Gomalak gibi daha ince katman oluşturan verniklerin sesi kapatıcı etkisi pek yok. Aksine tona olumlu katkısı olur. Tamamen cilasız saz dış etkenlere karşı tamamen korumasız demektir. Vücut teri ve nem kısa sürede ahşaba işler.
      Bu bakımdan hiç vernik atmamak da iyi değil. Ben çok ince katlar halinde akrilik vernikler kullanıyorum. Polyestere göre daha dayanıksız ama hem estetik olarak çok doğal duruyor hem de sese sanıyorum olumlu bir katkısı var. Periyodik olarak bakım yapıp elden geçirilirse çok uzun yıllar saz korunmuş olur.

  12. İki parçadan oluşan bir çalışma masam var. ayırmak istiyorum ,tutkal ile yapıştırılmış. Bunu ayırmanın bir yolu var mıdır?

    1. Engin Topuzkanamış

      Merhaba,
      Muhtemelen PVA (marangoz tutkalı) ile yapıştırılmıştır. Ek yerinden, ahşabı yakmadan ısıtarak tutkalın salmasını sağlayabilirsiniz. Bunun için altına bir bez koyarak ütü kullanabilirsiniz.

  13. Selamlar Engin Bey. Deri yapıştırmak için tavsiye edebileceğiniz bir ürün varmıdır ? Bally ve türevleri dışında.

    1. Engin Topuzkanamış

      Merhaba,

      Normal ahşap tutkalları deri yapıştırmada da kullanılabilir. Ayrıca yazıda bahsi geçen hayvansal tutkallar yani kemik ya da deri tutkal da kullanılır. Yalnız bunlar kuruyunca sertleşeceği için elastik olmaz. Emin değilim ama sanıyorum balık tutkalı (fish glue) daha esnek bir yapışma sağlıyor. Benim kullandığım beyaz tutkallar kuruyunca daha lastik gibi bir hal alıyor. Denemek gerekir sanırım.

  14. Yazınızı zevkle okudum. Yapıştırıcılarla ilgili cevabını bulamadığım bazı noktalar aydınlandı. Malzemelerin ingilizce karşılıklarını vermeniz ayrıca iyi olmuş çünkü youtube videolarında adı geçen bazı yapışıtırıcıların da özelliklerini öğrenmiş oldum. Elinize sağlık.

  15. Merhabalar,

    Deri boncuk tutkalı nereden tedarik ediyorsunuz acaba. Ben maalesef bulamadım. Tedarikçinin adres ve telefon bilgilerini iletebilirseniz çok sevinirim.

  16. Merhaba, enstrümanlar ve yapıştırıcıları ile hiçbir yönden ilgilenmiyorum ama bu yazıyı baştan sona okumak çok zevkliydi. Teşekkürler

  17. Ferhat Kutlu

    Bilgilendirme için çok teşekkür ederim. Çalışmalarınız için ayrıca tebrik ve teşekkür ederim.

  18. Everything is very open with a clear description of the
    issues. It was truly informative. Your site is extremely helpful.
    Thank you for sharing!

  19. Engin hocam merhaba. Yazınızı büyük bir iştahla okudum. Bu kadar bilgiyi toplu halde sunduğunuz, tecrübelerinizi bizlerden esirgemediğiniz için çok teşekkür ediyorum. Hocam sizin alanınız değil ama kağıda altın varak yapıştırma konusunu size danışmak istedim. Avrupa’da altın varağı kağıda yapıştırırken kullandıkları yapıştırıcılardan biri de PVA. Ben de o yüzden PVA ile denemeler yapıyorum ama birkaçı haricinde başarılı olamadım. Sorunum şu: Altın varağı PVA ile yapıştırıyorum ve bir gün kuruması için bırakıyorum. Sonrasında tırnağımla hafif kazıyınca altın soyuluyor. Başarılı olduğum o birkaç denemede böyle bir soyulma olmadı ama onu da nasıl yaptığımı anlayamadım. PVA’dan sonra bir de deri tutkalını deneyeceğim. Sizce sorunum ne olabilir hocam?

    1. Engin Topuzkanamış

      Teşekkür ederim.
      Evet varak kullanmadım bilmiyorum. Ancak bir yerde okuduğuma göre pva’yı hafifçe sulandırarak kullanıyorlar. Bir başka yöntem de tutkalı fırça ile neredeyse yok mesabesinde ince sürmek.
      Deri tutkal nasıl sonuç verir bilmiyorum. Titebond çok kaliteli bir pva belki o işe yarayabilir.
      Kolay gelsin.

      1. Altınvarak için özel solüsyonu var, Türkiye’de süt olarak piyasada adı geçiyor. Beyaz bir solüsyon ve kuruyunca şeffaflaşır, altın varağı üzerine koyup ponpon ile yapıştırıp ardından fırça darbeleriyle fazlalıkları toz halinde kopartarak saçarsınız. Geriye sadece solüsyon sürülen kısmın üzeri altın varak işlenmiş şekilde kalır.

  20. I was curious if you ever considered changing the layout of your site?

    Its very well written; I love what youve got to say. But maybe you could a little more
    in the way of content so people could connect with it better.
    Youve got an awful lot of text for only having one or 2 images.
    Maybe you could space it out better?

    1. Engin Topuzkanamış

      Hi, thank you for the comment. I really don’t spent much time here which i regret. I wish to write more and maybe make modifications on appereance.

  21. Hüseyin korur

    Merhaba Engin Hocam
    Verdiğiniz yapıştırıcı bilgileri benim için çok faydalı oldu.Ben ud teknesinde polyester uygulaması yapıyorum ve çok zaman alıyor. Gomalak cilasının da çok uzun sürüyor.
    Buna alternatif olarak avrupa da daha kolay olan vernik uygulaması yapıldığını duydum.
    Bu konuda bilginiz varmı ,varsa bu ürünü nasıl tedarik edebilirim.
    Teşekkür ederim.

    1. Engin Topuzkanamış

      Merhaba, teşekkür ederim. Vernik meselesi çok uzmanı olduğum bir konu değil. Ancak eğer polyester koruyuculuğunda (ya da ona çok yakın) bir koruma istiyorsanız poliüretan vernikler var. İki bileşenli. Eğer gomalak seviyesinde bir koruma yeterli ise sprey vernik öneririm. Hem uygulaması hem de yenilemesi çok kolaydır ancak polyester kadar koruyuculuğu yoktur.
      Kolay gelsin.

  22. Hakan Kutluk

    Selamlar Engin bey,
    Yazınızın tamamını okudum ve kaynak olarak da kayıt ediyorum. Çok faydalı ve değerli bilgileri paylaştığınız için de ayrıca çok teşekkür ediyorum. Ben bir lutiyeyim ve sizin deneyimleriniz benim oldukça işime yarayacak. Tüm yorumları okumadım ama inceltme ile ilgili bir iki ipucu sormak istedim. Tide bond sanırım su ile incelebiliyor. Bende 5 yıllık bir tide bond var, dönem dönem kullandım ama şu an bala yakın kıvamda. Bu kadar uzun sure kullanılmayan ve koyulaşan bu tutkalın yapıştırma gücünde azalma olur mu? İkinci sorum bally yapıştırıcı tiner ile incelir mi? Tekrar çok teşekkür ediyorum.

    1. Engin Topuzkanamış

      Merhaba Hakan Bey. Ben de teşekkür ederim. Titebondun o kadar uzun bir raf ömrü yok. Kokusu değişir zamanla. Ben enstrüman için kullanmam ama yük binmeyecek basit işlerde kullanabilirim. Bally içinse, belki çok az olabilir ancak muhtemelen yapışma gücünü azaltacaktır.
      Kolay gelsin.

  23. Engin hocam, bilgilendirici yazınız için teşekkür ederim. Ben masatenisi oyuncusuyum. Raketim sapından kırıldı ve tahtayı yapıştırmak için güçlü bir yapıştırıcı arıyorum, titebond işe yarar mı acaba, yani harekete ve darbelere maruz kalsa bile dayanabilecek şekilde yapıltırabilir mi veya bana hangi ahşap yapıştırıcıyı tavsiye edersiniz

    1. Engin Topuzkanamış

      Merhaba. Bence en iyisi epoksi olur sizin için. En güçlüsü ve kırık boşluklarını doldurabilir.

  24. Selamlar Engin Hocam çok bilgilendirici bir yazı elinize, emeğinize sağlık.
    Ben de elimden geldiğince telli enstrüman tamiri yapıyorum bir süredir.
    Öğrenme amaçlı yaptığım için, tamirini yaptığım enstrümanlar çok kaliteli şeyler değiller. Bazen bunların kırık kısımlarında, eksik parçalar yerine dolgu olarak, çok hızlı donan ve kemik gibi bir doku oluşturan karbonat ve japon yapıştırıcısı karışımını kullanıyorum. Bu uygulamayı yaparken, pek çok kez elime temas eden japon yapıştırıcısından su ile kurtulmaya çalışırken fark ettiğim üzere bu karışım (japon+karbonat) neme karşı çok dayanıklı olmayabilir. Benim yaptığım üzerinden 2-3 sene geçmiş tamiratlar henüz sağlam ama daha uzun süreli denemiş değilim. Bu uygulamanın(japon+karbonat) enstrümanlarda tamir amaçlı kullanılması hakkında ne düşünürdünüz diye soracaktım. Şimdiden teşekkürler.

    1. Engin Topuzkanamış

      Merhaba. Evet mermer gibi donar. Ama ben dolgu amaçlı olacaksa epoksi kullanmayı tercih ederim. İçine talaş karıştırmak da mümkündür. Japon karbonat özellikle eşik tamirleri için iyidir

      1. Evet doğru söylüyorsunuz, japon gevrek kırılma yapıyor, her an yerinden kopup ayrılabilir çarpma etkisi ile. Epoksi, nispeten elastik yapısı sebebi ile eminim çok uzun erimli tamiratlara imkan verecektir. teşekkürler cevabınız için.:)

  25. Merhaba iyi günler gitarımın sapı kırıldı denizci tutkalı aldım önceden kırıldığında hangi tutkalla yapıştırıldığını bilmiyorum açıkçası yazınızı okudum Epoksi tutkalını öneriyorsunuz ama denizci tutkalı ile yapılan saz ile ilgili bir anınızını da paylaşmışsınız sizce gitar için kullanılır mı ?

    1. Engin Topuzkanamış

      Ben sevmiyorum deniz tutkalını. Çok iyi kalite bir gitar değilse kullanın ama iyi bir gitar ise boncuk veya titebond iyi olur.

  26. Merhaba sünger zımpara için ne önerirsiniz kumun süngerin üzerindeki nayloma yapışması için yani

    1. Engin Topuzkanamış

      Ben hazır aldığım için hiç bilmiyorum. Bireysel olarak da yapılması ne kadar mümkün ya da ekonomik olur ondan da çok şüpheliyim.

  27. Ben ahşapta kullanacağım ısıya dayanıklı olacak mesela çay a ve gıdaya uygun yapıştırıcı arıyorum bu konuda bilgisi olan varmıdır.

  28. Süleyman Kaya

    Hocam gerçekten çok aydınlatıcı bilgiler yazıyorsunuz. Paylaşımcı kisiliginizede ayrıca saygı duyuyorum. Her gün mutlaka birkaç videonuzu izliyorum. Hatta geçenlerde biraz fazla izlemisim herhalde rüyamda sizin atoölyenizde çalışıyorduk. Birde hocam köyde yapıştırıcı ile ilgili bir anımı anlatayım. Antalya’da ikamet eden bir köylümüz ayakkabısı açıldığı için fare yapıştırıcı almış. Ayakkabısının arasına sürmüş. Yanıma geldi bu nasıl yapıştırıcıydı bir ay oldu kurumadı her yere bulaşıyor demişti. Amatör olarak bağlama yapımına niyetlendim alet toplama aşamasındayım. Sizin bilgilerinizden bayağı faydalanıyorum. Çok teşekkürler

  29. Hocam emeğinize sağlık çok bilgilendirici bir yazı olmuş. Ben kanun yapıyorum kendime yeni başladım ahsap işine hangi yapıştırıcıyı kullanmalıyım sizce?

    1. Engin Topuzkanamış

      Teşekkürler. Boncuk (mümkünse deriden yapılanı) tutkalı öneririm. Eğer tecrübeniz azsa diğer seçenek titebond olur. Kolay gelsin.

  30. Çok güzel bir kaynak oluşturmuşsunuz, paylaşımınız için teşekkürler. Ben hoparlör kabini yapıyorum hobi amaçlı. Ahşap kaplama ve MDF gövde yapıştırma için beyaz tutkal kullanıyorum, genelde memnunum. Ama geçenlerde katıldığım bir ahşap atölyesinde Titebond sarı tutkalı kullandıklarını görmüştüm, daha hızlı yapıştırma ve zımpara yapılabilmesi açısından ilginç gelmişti. Gelecekte hızlı montaj gereken durumlarda özellikle MDF gövdede kullanmayı düşünüyorum. PU yapıştırıcıları merak ediyordum, sizin yazınızda bu konuda güzel bilgilere ulaştım. Tekrar teşekkürler. Sevgiler.

    1. Engin Topuzkanamış

      Teşekkürler. Titebond’un tek dezavantajı görece pahalı olması. PU yapıştırıcılar mdf, sunta türü malzeme için oldukça iyi. Onun da dezavantajı temizliği biraz zor olabilir. Kolay gelsin.

  31. hocam merhabalar genel olarak üç tane sertleştirme tipi olarak sıcaklık ile , rutubet ile ve de ıslatma ile diyebilirmiyiz bide hocam epoksi tutkallarında viskoziteyi ıslatma yöntemi ile azaltabilirmiyiz

    1. Engin Topuzkanamış

      Merhaba. Sanırım şöyle diyebiliriz. Buharlaşma (yapıştırıcının içindeki suyun) ile, nem ile (mesela deniz tutkalı), kimyasal tepkime ile (mesela epoksi). Epokside viskozite ısıtarak arttırılabilir ama ıslatmanın doğru olduğunu ya da bir işe yarayacağını sanmıyorum.

  32. Selçuk Semercioğlu

    Hocam
    Ben yanlışlıkla Pattex mermer taş yapıştırıcısı aldım. Deri ve diğer işlerde kullanabilirmiyim?

    1. MerhaBalar bilgiler için çok teşekkürler ben cama savaroski taş minik yapıştırmak istıyorum hızlıyı uvyi sıcak silikonu hepsini denedim öneriniz nedir teşekkürler

  33. Merhabalar ben eva ile çiçek yapıyorum bir yapıştırıcıl arayışı içindeyim yabancı kaynaklı videolardan izledim sıvı bir yapıştırıcı kullanıyorlar hem çabuk yapıştıroyor hem sağlam hemde temiz iş yapıyorlar biz sıcak silikon ile çalılıyoruz fakat bazen zor tutuyor bazende hiç tutmuyor özellikle eve ve tel ikilisinde bana önerebileceğiniz bir yapıştırıcı varmı acaba teşekkür ederim

  34. Merhabalar Engin hocam, engin(!) bilgilerinizden ben de istifade etmek isterim. Yıllar önce bir ahşap işi için sektörde “süt tutkal” diye bilinen bir tutkal kullandım. Biri vasıtası ile ambalajsız-markasız geldiği için ve o zamandan beri ihtiyaç olmadığından, bağlantımı da kaybettiğimden şimdi bulamıyorum. Bu tutkal, bally gibi soğuk olarak iki yüzeye de sürülüp kurumaya yüz tuttuktan sonra yapıştırılan bir tutkaldı. Daha çok eğri yüzeyleri kaplamak için kullanılan kötü kokulu bir tutkaldı. Kullanmadığım artan tutkal lastik gibi esnek bir şekilde kurudu. Bu tutkal hakkında bilginiz varmıdır?
    Şimdiden teşekkürler…

    1. Engin Topuzkanamış

      O konuda bilgim yok maalesef. Hobi işlerinde varak yapıştırmak için kullanılan süt miksiyon diye bir şey var. Anlattığınıza benziyor ama o mudur bilmiyorum.

  35. Söyleyecek söz yok, çok bilgilendirici, kaynak niteliğinde bir yazı olmuş. Yazıyla birlikte tüm yorumları da okumuş bulundum, 2023’ün ilk yorumunu yapmak istedim 🙂

    Sizi “rende nedir” videonuzla tanımış, tavsiyeleriniz ile Luban rende almıştım. Tüm paylaşımlarınız çok değerli, hepsi için teşekkür ederim

  36. Astiras Tombili

    Sn Engin, Gözenekli yapılarda yapıştırıcı emilmeye bağlı yayılıp donarken birleşme gerçekleşir.Bunun dışında Plastik türlerinde emilme olmadığı için yüzeyi eriterek serleşir ise tutar.PVC büyük eşyada sıcak haviye ile eriterek dolgu yaparsınız.Japon parça temasını sağlarken çatlağı sıcak eritmeyle doldurursunuz.PVC Küçük objeler de.Parlak yüzeyi Japon eriterek temas kurmuyor.Soyuluyor.Finik Asit ( Formaldehitin alkolde eritilmesi)Yüzeyi yumuşatır.Karışımı denemedim.PE ile etkileşime geçmez.Japonun da ambalajı zaten PE .Asetonda eritmez,Ambalajı PE.Selülozik Tinerde Polietileni eritmez.PVC Küçük Objede Soğuk Akrilik toz ile Likidi karışımı ile arası doldurup kaynar suda pişirilirse tutar.Polietilen hiç bir şekilde onarılamaz.
    Polietilen Tereftalatı Selülozik Tiner eritir.Özel Tutkal yapılabilir.Aynı anda Kimyasallara sahip olamazsınız.Objeyi Sıcak Akrilikten dökeceğim.

  37. Mehmet Sait Erdem

    merhaba hocam verdiğiniz bilgiler için teşekkürler benim bir sorum olacak ağaç kütüğüne cam yapıştırmak istiyorum sehpa gibi olacak yapıştırmak için ne önerirsiniz şeffaf olmasını tercih ederim teşekkür ederim

  38. Geri bildirim: SANAT VE SANATÇININ ETİK SORUNLARI: SANATIN ÖZNESİ, ‘NESNELEŞTİRİLEN HAYVAN’

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top